Hikâye özet olarak şudur:
Türk boyları ile düşman kabile Juan-Juanlar arasında yapılan savaşta, Juan Juanlar, esir düşenlere özel bir işkence yöntemiyle geçmişini unutturup, deve çobanı yapıyorlar.
İşkence yöntemi ise şöyle:
Esirlerin elleri kolları bağlanıp saçları usturayla kazınıyor. Kesilen devenin boyun derisi çıkarılıyor ve bu deriyi saçı kazınmış esirlerin kafasına geçiriyorlar. Başları sağa-sola oynamasın diye boyunlarına da tahta kalıp geçirip doğru çöle salıyorlar. Çığlıkları duyulmasın diye de elleri-ayakları bağlanıyor.
Kızgın güneş altında büzülen deri başı mengene gibi öyle sıkıştırıyor ki, esirin çıkmaya başlayan saçları dönüp yeniden başa batıyor. Beyin, bu basınç altında değişime uğruyor. Kızgın çölde aç-susuz birkaç gün geçiren bu esirlerden birçoğu dayanamayıp ölüyor ve orada gömülüyor. Sağ kalıp belleğini yitirerek mankurt olanlarsa günlerce beslenip güçlendiriliyor ve yeterince güçlendikten sonra köle pazarına götürülüp satılıyor.
“Mankurt” kim olduğunu, soyunun nereden geldiğini, adını, çocukluğunu, anasını-babasını bilmezdi, kısacası insan olduğunun bile farkında değildir. Benlik bilincini yitirdiği için efendisine iktisadi açıdan büyük avantajlar sağlar…
Herhangi bir köle sahibi için en büyük tehlike, kölesinin başkaldırmasıdır. Her köle fırsat bulunca isyan eder; oysa mankurt köleler arasında kaçmayı, karşı koymayı, başkaldırmayı düşünmeyen, alışılmışın dışında tek varlıktır. Köpeklerin sahiplerini dinlemeleri gibi mankurt ta efendisinin sözünden dışarı çıkmaz.’’ (Gün Olur Asra Bedel, sf. 151)
Mankurt hafızasını yitirdiği için köle pazarında bulunan diğer kölelerden çok daha iyi para ediyor. Çünkü hafızası yerinde olan köle her şeyden öce insan olduğunu biliyor. Yaşamak, özgür olmak istiyor. Bu sebeple normal bir kölenin kaçma ihtimali her zaman vardır. Mankurt ise hafızası yerinde olmadığı için böyle bir teşebbüse meyletmiyor… Onun tek derdi sahibi ne isterse onu yapmak.
Köleyle mankurtu birbirinden ayıran özellikler hafızaları ve düşünme yetileridir.
Orhun yazıtlarında, Kültigin, Çinlilerin hoş vaatlerle Türk beylerini kandırdığını anlatır. Çinlilerin vaatlerine kanan Türk Beyleri zamanla yetiştikleri kültürden uzaklaşıp, Çince adlar almaya başlamışlar, Türk budunu Çin esareti altına girmiş, Türk boyları arasına fitne sokup birbirleriyle savaştırmışlar. Bir süre sonra halk uyanmış, başkaldırmış ve esaretten böylelikle kurtulabilmişler.
Osmanlı’nın son dönemlerinde ‘’idraksiz Türk’’ diyen tarihçilerden tutun da ‘’Türklükten şeref ve izzetimle istifa ediyorum’’ diyen din adamlarına kadar her alanda Türklük alerjisi var idi. Türk milleti, kendi kurduğu, yaşattığı devlette hor görülüyordu. Kimliğini unutmuştu.
Cumhuriyetle birlikte üzerimizden ölü toprağını attık fakat Atatürk aramızdan ayrılıp Türk büyüklerinin arasına katıldıktan sonra, yabancı devletlerle imzalanan antlaşmalarla köle duruma getirildik.
Mankurtlaştırma çabaları, sisteme mukavemet olmaması için süratle devam ediyor. Türk milleti, iz şaşırmadan cellâdını takip ediyorsa mankurtluk emareleri baş gösteriyor demektir.
Mankurtlaşma çabaları ise, günümüzde çok farklı cenahlarda şu şekillerde sürüyor:
*Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar aracılığı ile
* Gayri milli eğitim politikası ile
* Ekonomik darbelerle
*Cinselliğin Yozlaştırılmasıyla
*Kitle iletişim araçlarıyla
*Sözlü ve yazılı medya propagandalarıyla
*Dinî takiye ile
Ülkede her türlü tarikatın kol gezmesi, sistemin çareyi mevcut partiler arasından aratması da mankurtlaşmayı arttıran etmenler arasında.
Batı biliyor ki, Türkiye Cumhuriyeti kendisini müdafaa edecek fedakâr fertleri kalmadığı zaman yıkılacaktır. Bu amaçla, Türk milletinin millî direnci köreltilmek isteniyor ve her yol deneniyor. Türk milleti hissizleştiriliyor. Taşeronlarını da bu minvalde çok iyi kullanıyorlar.
İmam Maturidi, “Akıl, bilgi kaynaklarından biri, insana verilmiş ilâhi bir emanettir. İnsanlar akılları sayesinde güzellik ve çirkinlikleri tanır, kendi üstünlüklerini onun sayesinde anlarlar. Kulun kusur işlemesi aklını kullanmayışı yüzündendir.’’ diyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyette Türk ulularının yanındadır fakat düşünceleri, Türk milletinin kültüründe önemli bir yere malik olan ‘’bozkurt’’ gibi, Türk milletine yol göstermeye devam etmektedir, edecektir.
Yaşadığımız coğrafya, milletler mücadelesinin merkez noktasıdır bu nedenle üzerimizdeki oyunlar hiçbir zaman eksilmeyecek aksine artacaktır fakat biliyoruz ki, tarihimizin her döneminde olduğu gibi yine bir Kürşat çıkacak ve Türk’ü huzura kavuşturacaktır.
Yorum yazarak Türkiye Haberi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Türkiye Haberi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Türkiye Haberi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Türkiye Haberi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Türkiye Haberi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Türkiye Haberi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Türkiye Haberi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Türkiye Haberi değil haberi geçen ajanstır.